İstanbul’da hayatını kaybeden ressam Komet (Gürkan Coşkun) yakından tanıyon dostu ve aynı zamanda doktoru Fıtrat Demir Onger, tanıdığı kadarıyla ressam ve şair Komet’i anlattı. ‘Komet’ adıyla bilinen 81 yaşında hayatını kaybeden ressam ve şair Gürkan Coşkun’u, Paris’te yaşadığı yıllarıda tanıma fırsatı bulan ve aynı zamanda doktoru olan Paris Anadolu Kültür Merkezi Başkanı Kardiyalog Dr. Fıtrat Demir Onger, anlattı.
“Yakın arkadaşım bir kaç gün evvel vefat eden ressam Komet’in ardından, asıl adı Gürkan Coşkun, Komet yaptığı eserlere “Mahlas” ünvanıyla imza atardı. Ben kendisini 1974-1976 yıllarından 208 Bulvar Raspail’daki Gymnase kahvehanesinde tanıdım. Aynı adres de 206 numarada o sırada rahmetli ressam Mübin Orhon ve yanındaki binada dört tane ressamımız yaşıyordu. Mübin Orhon, Memet Nazım, Sinan Bıçakcı ve Komet.
Bunlar Gymnase kahvesinde bir araya geliyorlardı, bunlara ayrıca allah rahmet eylesin Selim Turan da iştirak ediyordu. Gymnase kahvesi bir nevi Türk ressamların buluştuğu bir kahve durumuna gelmişti. Aynı bir sürü ressamların Türk ressamlar dahil olduğu Quartier Latin’deki Palet kahvesi gibi. Komet’e gelince, kendisini doktoru olarak da 1980-1984 yılları arasında tedavi etme imkanım olduydu.
Komet, gayet neşeli gayet neşeli bir arkadaştı. Yalnız biraz fazla alkol alırdı. Daha sonra büyük bir olasalıkla karaciğerde olan bir hastalıkla kendisini kaybettik. Kendisini son yıllarda iki kere karşılaştık birisi hava alanında gördüm diğeri ise Covit öncesi yaklaşık iki ikibuçuk yıl evvel Paris’teki bir resim sergisinde bir araya geldik. Kendisinin ayrıca beraber yaşadığı Zeynep hanım vardı. Zeynep hanım da bizim Anadolu Kültür Merkezi’nde Türkçe dersleri vermişti.
Kendisi bu resim alanında genel olarak Alman expersiyonizm’in biraz teesiri altındaydı. Ayrıca kendisinin yazdığı bir hatıra kitabı var ” Koşarak geldim çorabı deldim ” Bir de ayrıca şiirlerini topladığı başka bir kitabı var. Böylece her alanda çok değerli çalışmalar yapmış çok değerli bir ressamımızı kaybetmiş bulunuyoruz, ben bir arkadaşı keymetmiş olmanın üzüntüsü içindeyim ”
-Doktor bey, Siz Anadolu Kültür Merkezi’nin kurucusu ve başkanı olarak burda bir hayli ressam tanıdınız sanatçı tanıdınız . Bundan kısa bir süre evvel Ressam Ömer Kaleşi’yi kaybettik. Artık imzası olana tanınmış ressamlaımızı ağır ağır kaybetmekteyiz yenileri de yetişmiyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu husus da ?
” Vallahi bu İkinci dünya savaşından sonra 1950 yılından sonda gelen ressamlarımız vardı, burda tamamiyle yaşamış olanlar vardı, şu sırada gençler arasında pek Fransa’ya gelip burda isim yapma durumu fazla yok, bu arada Fransa’da sanat merkezi olma niteliğini de biraz kaybetmiş durumda, açıkcası gençlerin ilgisini pek çekmiyor açıkcası, ikinci dünya savaşı sonrasında olan ilgi artık Fransa’da yok diyebilirim. Maalesef gerçek böyle “dedi.