Paris’te iki Türk genci açtıkları Pide salonunda Fransızlara Pide lezzetini tanıttılar. Fransa’da Fransız mutfağının ününün dışında, çeşitli ülkelerin mutfağında pişen yemekler tanıtılıyor. Fransa’da Türk mutfağı denilince akla ilk gelen döner sandviç büfeleri ile kepab salonları gelir.
Parisliler için yep yeni bir yemek çeşidi, Peynirli, Suçuklu, Pastırmalı, Kuşbaşı kuzu etli, Kaşar peynirli, Kıymalı, Ispanaklı, Rokalı, Yumurtalı, Ispanaklı ve Patlıcanlı olmak üzere bir çok çeşit Pide pişiren bu yeni mekan hergün dolup taşıyor.
İki kafadar arkadaş, biri Sorbonne Üniversitesi’nde tarih okumuş diğeri ise Reklamcılık üzerine yapmış tahsilini ve ikiside mesleklerine elveda deyip, onların deyimiyle şimdilerde Fransızların damak tadına hitap eden Pideci olmuşlar.
Pideci restaurant açmaya karar vermeden evvel, araştırma yapmışlar ve Paris’te fazla olmayan bir şeyi yapmayı düşünmüşler. Pide salonu olmadığını gördüklerinde karar vermişler ve arkasından ver elini Ankara demişler, 3 ay her ikisi de Ankara’daki iyi bir pideci mekanında staj görmüşler. Nasıl hazırlandığıın ve de nasıl pişirildiğini öğrenmişler.
Paris’in Türk mahallesi olarak tanımlanan 10’ncu bölgesinde buldukları kücük bir mekanın duvarlarını 1970 yılların film afişleriyle süslemişler, küçük de olsa burda başlamışlar pide hazırlayıp pişirmeye, kısa sürede mekan küçük olunca gelen müşterilere yer bakımından cevap veremez hale gelmişler. Yan tarafdaki mekanı da alıp pideci salonunu büyütmüşler. Mütavizi kişilikleriyle çoğu müşterilerinin elle yediği Pide yeme kültürünü benimsetmişler. Bravo diyoruz bu iki genç Türk adama…
