Fransa’da içinde bulunduğumuz Ekim ayı boyunca Meme kanseriyle mücadele kapsamında Fransa genelinde dikkat çekici etkinlikler düzenleniyor. Meme kanseriyle mücadele konusunda işin uzmanlarından Paris’in banliyösü Longjumeau Hastanesi Gynécologie-Obstétrique ve Pédiatrie servisleri Bölüm Başkanı ve Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Dr. Serdar Dalkılıç, uzman gözüyle meme kanseriyle mücadele ve tedbirlerini anlattı. “1 Ekim Fransa’da meme kanseri için Octobre rose kampanyasi basliyor. Fransa’da kanser hastalığına yakalanan kadınların üçte biri meme kanseri oluşturmaktadır.
Fransa’da her yıl yaklaşık 11 bin kadın meme kanserinden ölmekte ve her sene yaklaşık 50 bin yeni meme kanseri vakası teşhis edilmektedir.
Son yirmi senede meme kanserinin görülme sıklığı % 100 artmıştır buna karşılık meme kanserinden ölüm oranı tıpta gelişmeler ve erken teşhis metodlarının daha yaygın bir biçimde kullanılması sonucu sadece % 10 kadar artmıştır.
Fransa’da her 8 kadından biri meme kanserine yakalanmaktadır.
Kadınlarının yaşama sürelerinin giderek uzaması bu oranı önümüzdeki yıllarda daha da artıracaktır.
Meme kanseri genellikle kadınlarda 40 yaş sonrası görülür. Ancak özellikle ailesinde meme kanseri olanlarda daha erken yaşlarda da görülebilir.
Çok nadir olarak (%1 oranında) erkeklerde de görülebilir ve erkeklerde daha tehlikelidir.
Meme kanseri teşhis ve tedavisi Türkiye’de genel cerrahlar tarafından Fransa’da ise Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanları (Gynecologue-Obstetricien) tarafından gerçekleştirilmektedir:
KİMLER RİSK GRUBUNDADIR?
En önemli risk faktörü yaştır: Yaş ilerledikçe meme kanserine yakalanma riski artar.
Ailede meme kanseri olması da riski artırır. Bu özellikle anne, kız kardeş gibi birinci derece akrabalıklarda daha geçerlidir. Ailesinde bu tip bulgu olan kadınlarda tarama testlerine daha erken başlarız. Ancak meme kanserlerinin sadece %5-10 u genetik faktörlere bağlıdır.
Daha önce meme kanseri geçirip tedavisi başarıyla tamamlanmış kadınlarda da tekrar kansere yakalanma riski daha fazladır. Ayrıca barsak (colon),yumurtalık (ovaire) ve rahim (endometre) kanseri olan kadınlarda da meme kanserine yakalanma riski daha fazladır.
Menopozda hormon tedavisi çok uzun süreyle kullanılırsa meme kanseri riskini artırır. Ancak menopozda hormon tedavisinin özellikle osteoporose ve kardiyovasküler hastalıklar açısından faydalı olduğu unutulmamalıdır.
Fazla kilo, yetersiz fizik aktivite riski artırır.
İlk adetini erken gören ve menopoza geç giren kadınlarda da risk artar.
İlk gebelik yaşı ne kadar geç olursa risk o kadar artar. Hiç evlenmemiş kadınlarda da risk artar.
Meme kanseri sosyoekonomik durumu iyi olan kadınlarda daha fazla görülür. Alkol ve sigara kullanımı da riski artırır.
Bebeklerin uzun süre emzirilmesi meme kanseri riskini azaltır.
MEME KANSERİNİN BELİRTİLERİ NEDİR?
Erken dönemde meme kanseri hiç belirti vermeyebilir.
Şu belirtiler görülürse hemen doktora başvurulmalıdır:
– Memede ele kitle gelmesi (en sık rastlanan belirtidir).
– Memeden bulanık ya da kanlı akıntı gelmesi
– Meme başında çekilme olması
– Meme derisi üzerinde çekilme olması
– Memede büyüme, ödem, kızarıklık, meme derisinin portakal kabuğu görünüşü alması
– Meme başında iyileşmeyen yara
– Memede daha önce olmayan gözle fark edilebilen bir değişme olması
Eğer teşhiste geç kalınmışsa meme kanseri vücudun diğer organlarına yayılıp bulgu verebilir. Buna metastase denir. Meme kanseri en çok kemiklere, akciğerlere ve karaciğere metastase yapar.
NASIL TEŞHİS KONULUR?
Yukarıda belirttiğim bulgular nedeniyle hasta doktora başvurduğunda doktor klinik muayeneden sonra bir takım tetkikler isteyebilir. İlk istenen tetkikler “mammographie” (meme filmi) ve “Echographie des seins” (meme ultrasonu)dur.
Eğer bu tetkiklerde kuşkulu bir duruma rastlanırsa iğne biopsisi veya parça biopsisi yapılabilir. Bu tetkikler lokal anestezi altında yapılabilir.
Hastalık erken dönemde yakalanmışsa henüz koltuk altı lenf bezlerine yayılmamıştır.
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Tedavinin birinci aşaması kanserli dokunun cerrahi yöntemle yani ameliyatla çıkarılmasıdır. Ameliyat esnasında genellikle koltuk altı bezlerinden birer örnek te alınır.
Meme kanserinin birçok çeşidi vardır. Ameliyat sonrası laboratuara yollanan doku incelenir ve kanserin ne çeşit olduğu yayılma derecesi gibi bilgiler doktora verilir.
Bu bilgiler çerçevesinde radyasyon tedavisi (radiotherapie), kemoterapi/ilaçla tedavi (chimiotherapie) ve/veya hormon tedavisi (hormomotherapie) uygulanabilir.
ERKEN TEŞHİS YÖNTEMLERİ
En iyi erken teşhis yöntemi aile hekimi ya da jinekolog tarafından 6 ayda bir muayene olmaktır.
Bunun dışında kadınlar banyo yaparken memelerini ve kendi koltuk altı bölgelerini elle düzenli bir şekilde muayene edebilirler ve ayna karşısında da memelerde daha önce olmayan bir görüntü olup olmadığına bakabilirler.
Kendi kendine muayenenin nasıl yapılacağını doktorunuza sorarak da öğrenebilirsiniz.
2004 yılından beri Fransa’da “Securite Sociale” erken teşhis “depistage” uygulaması başlatmıştır.
Bu depistage yöntemi “mammographie” yani meme filmi çektirmek suretiyle 50 yaşından 74 yaşına kadar olan kadınlarda iki senede bir olmak üzere ücretsiz olarak yapılmaktadır.
Ailesinde kanser hikayesi bulunan kadınlarda bu depistage yöntemi doktor tarafından daha öne de alınabilmektedir.
Meme kanserine yakalanma riskini azaltmak için yukarıda belirttiğimiz önerilere uymalı, daha sağlıklı yaşamalı ve vücut hijyenine önem verilmelidir.
Düzenli kontrollerle veya depistage yöntemleriyle meme kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilme şansı çok yüksek olmaktadır. Hepinize sağlıklı günler dilerim.
12 Ekim 2016 tarihinde Tansu Sarıtaylı tarafından eklendi