Yaşadıkları ülke toplumuna uyum sağlamış bir topluluk olarak bilinse de Keldani toplumu yaşadıkları ülkelerde ananevi geleneklerini dün olduğu gibi bugün de aynı şekilde yaşıyor ve yaşatıyorlar.
Fransa’nın Toulon kentinde yaşayan Keldani Patric Yakan ile Annabelle Sabak çiftinin oğlu Cedric Yakan-Sabak ile Portekiz asıllı Luis Manuel Afonso De Oliveira ile Maria Da Conceiçao Araujo Da Costa çiftinin kızı Suzana Da Costa-Oliveria, Toulon kentindeki Tarihi Le Château de la Présidente düzenlenen harika bir düğünle dünya evine girdiler.
Bir çok ülkede adetler ve gelenekler unutulmaya yüz tutmuş olsa da bazı topluluklar, geldikleri ülkelerde her fırsatta geleneklerini düğün aracılığıyla da olsa yaşatmayı sürdürüyorlar. Bunu Keldani Patric Yakan, Annabelle Sabak çiftinin oğlu Cedric Yakan-Sabak’ın düğününde gördük.
Evlenen çiftlerden, damat Cedric Yakan-Sabak’ın anne ve baba evi düğün olduğu belirlenmiş şekilde süslenmiş Keldanice müzik çalmaya başldı ve artık düğün de başladı demektir.Halaylar ve danslar damat evinin önünde başladı. Yine Keldani geleneklerine göre, damat evi aile yakınlarına ve yakın dostlarına sabah kahvaltısı vererek düğünü başlatmış ve evin bahçesine kurdukları kahvaltı masasına gelen dostlarını sırayla oturmalarını sağlayıp, zengin kahvaltı çeşidi yiyecekleri ikram ederken, öte yandan turfanda mevsim meyvelerinin bulunduğu sofrada dileyen alkollü ve alkolsüz içeceklerden içip çalan müziğin ritmine uyup evin sokağında el ele tutuşup halay çekiliyor.
Damat tarafı yakınları, kahvaltıya gelirken gerek kadınlar gerek erkekler en şık kıyafetlerini giymiş biz düğüne hazırız mesajı veriyorlar. En az üç saat süren kahvaltı ve halay oyunları sonrası hazırlıklar yapılıyor ve damat gelin evinin önünde elinde çicek ve gelin arabasının önünde gelinin hazırlanın inmesi için heyacan içinde gelecek haberi bekliyor.
Damadın beklediği cevap gelince damat elinde çiceğiyle alkışlar eşliğinde gelini evinden çıkarıp bekleyen arabaya binip düğüne ve nikaha katılacak yakınları ve davetlilerin oluşturduğu araba konvoyuyla nikah dairesinin yolunu tutuyor. Nikahı kıyacak memur davetlilerin salona alınacağı iznini verince davetliler salonda yerini alıyor ve gelin ile damatın salona girişini ayağa kalkıp alkışlıyorlar.
Nikah memuru gerekli işlemleri tamamlayıp çiftin nikah defterine imzalarını atmasının ardından nikahın son bulduğunu belirtince, davetliler salonu boşaltıp salon dışanda gelin ve damat ile birlikte hatıra fotoğraflarının çekimi tamamlanınca dini nikah için daha evvel belirlenen kilise gitmek üzere yola koyuldu düğün sahipleri ile davetliler.
Keldaniler Katolik dinine mensup oldukları için kilisenin din görevlisine bu durum izah ediliyor ve nikahın kendi inançları doğrultusunda kıyılması isteminde bulunuldu. Damat tarafından dini bilgisi olan bir kişi gerekli işlemi, Kilise papazının yaptığı işlemin ardından Keldani inancına göre duasını yaptı, aynı durum Portekiz asıllı gelin için de dini dua uygulandı.
Kilisenin Papazı genç çift Cedric ile Suzana’nın nikahlarını kıyıp kutsadıktan sonra, aile yakınları gelin ve damat ile hatıra fotoğrafı çektirip kiliseden ayrılıp düğün salonu için yola çıktılar. Aile yakınlarıyla yapılan fotoğraf çekiminin ardından düğünün gerçekleşeceği tarihi Le Château de la Présidente arabalarla hareket edildi. Mevsim yaz arifesinde olduğundan düğün ve düğün öncesi resepsiyon şato dışında gerçekleşti.
Şato’nun arka cephesinde davetliler için kokteyl hazırlanmış, yiyecekler ile alkollü ve alkolsüz içecekler
davetlilere barmenler tarafından sunuldu. Düğün için gelen davetliler, gelin ve damat ile hatıra fotoğrafları çekildiler. Davetlilerin akşam yemeği için şato’nun ön kısmına konulan masalara davetliler düğün sahipleri tarafından yerleşmelerine yardım edildi.
Bu arada Paris’ten düğün için özel olarak getirilen Keldani ses sanatçısı Jüline ile klavyede Adem sahnede yerlerini aldılar. Sanatçı Jüline, Keldanice ve Türkçe şarkı ve türküleri davetliler için seslendirdi. Yemek servisi öncesi gelin ile damat ilk danslarını yapmak üzere alkışlar arasında oyun pistine geldiler ve ilk danslarını yapan genç çifte arkadaşları ve davetlilerden bazı çiftler eşlik ettiler.
Açık havada başlayan düğün, aynı şekilde gece boyunca devam etti. Halaylar çekildi danslar edildi, masalarda yemeklerini bitiren davetlilere çeşitli tatlı çeşitleri ikramı yapılırken, sanatçı Jüline, sürpriz doğum günü anonsu yaptı. ve damatın Kızkardeşi Estelle Yakan-Sabak’ın doğum günü olduğunu davetlilere duyurdu.
Gelin ile damat için hazırlanan pasta ışıklar saçarak genç çiftin masasına geldi. Pastayı gelinle birlikte kesen damat Cedric ile gelin Suzana açılan şampanyalarını içtiler. Sahneye gelen damat Cedric, düğüne katılan İspanya, İsviçre ve başkent Paris ve Fransa’nın diğer kentlerinden gelen davetlilere bir teşekkür konuşması yaptı, saatler gece yarısını çoktan aşmış olmasına rağmen, bazı davetliler disco müziğiyle eğlenmeye devam ederken bazı davetliler düğün mekanından ayrıldılar. Cedric ile Suzana çiftinin coşkulu neşeli ve keyifli bir düğünü böylece son bulmuş oldu.