PARİS ALEVİ KÜLTÜR MERKEZİ’NDE AŞURE DAĞITIM ETKİNLİĞİ

2,331
24 Eylül 2018 tarihinde Tansu Sarıtaylı tarafından eklendi

Paris Alevi Kültür Merkezi’nde, Matem Orucu bitiminde Aşure dağıtıldı. Alevi inancına gore 12 gün süren Matem Orucu sonrasında, Paris’in banliyösü Bondy’deki (Pak Merkez ) Paris Alevi Kültür Merkezi’nde Lokma ikramı yapılıp aşüre dağıtıldı. Matem orucu süresince her akşam Paris Alevi Kültür Merkezi’nin bazı üyeleri Matem orucu vesilesiyle 12 akşam yemek Verdi. Orucun tamamlanması dolayısıyla aşüre dağıtma etkinliği yapıldı.                                                                                                            Paris Alevi Kültür Merkezi Başkanı Ali Ok, aşüre etkinliği için Merkez’e gelenler için kısa bir selamlama konuşması yaptı ve daha sonra sözü Dede Hüseyin Topal’a bıraktı. Dede Hüseyin Topal, delil uyandırdıktan sonra, Matem orucu sonrası aşure pişirilip dağıtıldığını söyledi. Aşure, tatlı bir çorba olup, birlikte yenilir veya evlere dağıtılır. Aşure çorbasında et bulunmaz. Buğday, fındık, ceviz veya meyvelerden oluşan 12 değişik üründen yapılır (tarif). Aşure Günü, Sünnilerin Ramazan Orucu bitiminde kutladığı Şeker Bayramı gibi bir bayram kutlaması değildir. Aleviler; Kerbela’da İmam Hüseyin’in oğlu Zeynel Abidin’in sağ kurtulduğu için mutludurlar, bu nedenle çorba tatlı olur. Dedi.                                                                                                              Muharrem ayı biz aleviler için yas, matem ayıdır. İmam Hüseyin ve ailesinin, 72 canı, can yoldaşının acımasızca katledilmesinin ayıdır. Bu bağlamda muharrem ayı zalimin zorbalığına karşı onurlu ve dik duruşun adıdır Aleviler için diyen Dede Hüseyin Topal, aslında aşurenin Nuh(a.s) kaldığı söylenir. Şükür için kalan tahıllardan aşure yapmış ve bayram gibi kutlamıştır. Ama kerbela vakasından sonra bu mateme dönüşmüştür. Biz bunu matem olarak kabul ediyoruz. Hz. İmam Zeynel Abidi´nin kurtuluşu için de aşure lokmasını pişirip dağıtıldığını söyledi.                                                                                                                                                    Dede Hüseyin Topal, Alevilik inancını, kültürünü değerlerini, özünü muhafaza etmesini bilmiştir. Barışa, demokrasiye ve eşitliğe dayanır. İnsanlar arasında dil, din, ırk, renk ayrımı yapmaz, yapamaz. Milletler, halklar yada kültürler arasında kardeşliği, eşitliği ve dayanışmayı savunur. Tarih boyunca bizlere yapılan tüm baskı ve sindirme, asimilasyon politikalarına rağmen kin ve düşmanlıktan bahsedemez, elline silah alamaz, cana kıyamaz. Çünkü özümüz sevgidir, dilimiz sevgidir, barıştır, kardeşliktir. Alevi yol önderlerinin , pirlerin, velilerin, uluların, ozanların yaşamları buna örnek olduğunu ifade etti.                                                 Aleviler her zaman iyilikten, doğruluktan, aydınlıktan ve hukuktan yana taraf olacaktır. Siyasi iktidarların savaş, kan, gözyaşı politikalarına karşı, her zaman demokrasinin, insan haklarının ve hukukun üstülüğünü savunmak zorundayız. Baskıcı, otoriter ve asimilasyoncu tüm çabalara rağmen hakkımız olanı istemek, insan olmanın bize verdiği en doğal haktır. Kardeş kanının akmadığı, insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğünü benimsemiş, laik ve demokratik bir dünya özlemimidir bizimki diyen Dede Topal, HAK-MUHAMMED-ALİ yardımcımız, hızır yoldaşımız olsun. Aşk ile” dedi.                                                                   Salonu dolduran katılımcılara Cangül Kanat tarafından deyişleri eşliğinde Canlar Semah döndü.

Kategori

Yorumunuzu Ekleyin

E-mail adresiniz yayınlanmayacak.

12 + = 18