Fransa’ya okumaya geldi. turizmde inanılmaz köprüler kurdu. Tütün eksperi olarak Türkiye’ye gelmiş Fransız bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya gelen Herve Vighier, 19 yaşına kadar Türkiye’de yaşadıktan sonra yüksek tahsil yapmak üzere Fransa’ya gelmiş. Askerlik görevini Fransa’da ifa eden Vighier, 20 yıl bir Fransız bankasında çalıştıktan sonra turizm sektöründe girmiş.
Vighier, Marmara Seyahat Acentesi’yle Fransız turizm pastasından yüzde 33’lük pay almayı başaran bir işadamı olarak hayatını okurlarımız için şöyle özetledi. Fransa’da yarım asırdır yaşayan Türklerle ilgili röportajlarımızı sürdürüyoruz. Bugün de 1961 yılında Fransa’ya gelmiş Herve Vighier ile birlikteyiz. Kendisi, iki ülkedeki yaşantısını ve Fransa’da neler yaptığını kısaca bize anlattı.
Tansu Sarıtaylı- Herve bey Fransa’ya ne zaman ve nasıl geldiniz?
Herve Vighier- Ben Fransa’ya 1961 senesinde geldim. Biliyorsunuz ben Türkiye’de doğmuş, Türkiye ve Fransa vatandaşlığına sahip biriyim. Türkiye’de Fransızca dğitim veren Saint Josef Lisesi mezunuyum. Fransa’ya da yüksek öğrenim için gelmiştim.
Tansu Sarıtaylı- Fransa’da nerede okudunuz?
Herve Vighier- 1961-64 yılları arasında Angers şehrindeki ESSCA Üniversitesi’ne gittim. Fransız asıllı bir kişi olduğum için askerliğimi Fransa’da yaptım. Sonra da iş hayatını atıldım.
Tansu Sarıtaylı- Nerede çalıştınız peki?
Herve Vighier- İş deyince hayatımın birinci kısmı ve ikinci kısmı diye ayırmam lazım. Birinci kısmı bankacılıkla geçti. 1867-87 arasında bir Fransız bankasında çalıştım. Ondan sonra 1988 yılı başında turizm sektörüne geçtim ve 2011 senesine kadar devam ettim.
Tansu Sarıtaylı- Siz iki kültürü yaşamış birisiniz. Levanten bir ailenin çocuğu olarak Türkiye’de doğmuşsunuz.
Herve Vighuer- Evet ben İstanbul doğumluyum. Ama ilkokula Samsun’da gittim, yani Karadeniz bölgesinde. Çünkü babam tütün eksperiydi. Annem ve babam orada olduğu için okula da orada başladım. Daha sonra İstanbul’da Saint Josef Lisesi’ne gittim. Babam ise Samsun’dan İzmir’e geldi. Sanırım 1954 senesinde ailece İzmir’e yerleştik. Ben İzmir’den de 1961 yılında Fransa’ya geldim.
Tansu Sarıtaylı- Fransa’ya geldiğiniz yıllarda fazla Türk yoktu ama siz Türk toplumuyla da iç içeydiniz öyle değil mi?
Herve Vighier- Fransa’daki Türk toplumuyla galiba en çok 1980 yılında Paris’te bulunan Saint Josef mezunu olan arkadaşlarımla irtibatım oldu. Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği’nde Müsteşar Necati Utkan ile Cenk Duatepe ve başkaları da vardı. Şimdi onları hatırlamaya çalışayım, çünkü hafızamda gittikçe kötüleşiyor, yaşlılıktan dolayı olsa gerek.
Saint Josef mezunu olan arkadaşlarımdan çoğu Dışişleri Bakanlığı’nda görev aldı. Bunlardan bir kısmı da Fransa’ya Büyükelçi veya Müsteşar olarak geldi. O yıllarda Fransa’da Türkiye üzerine bazı problemler vardı. Bu problemlerden dolayı Kardiyolog Doktor Demir Fıtrat Önger ve bazı arkadaşlarla Paris Anadolu Kültür Merkezi’ni kurduk. Dr. Önger de Saint Josef mezunudur. 40 yıl evvel kurduk ve halen faaliyetlerini aralıksız olarak sürdürüyor.
Tansu Sarıtaylı- Herve bey, o zamanki Fransızların Türklere ve Türk toplumuna bakışı nasıldı?
Herve Vighier- Bakış açısı diyorsunuz ama herhangi bir problem olduğunu sanmıyorum. Burada o zamanlar kötü bakış yoktu. Ben bir tek gazetelerden bir takım şeyler okuyorum, bazı tatsız şeyler oluyor. Bir de o zamanlarda Fransa’da bilmiyorum 5 veya 10 binden fazla Türk yoktu. Şu anda 800 bin Türk var galiba. Yani her şey değişti. Fransa’da yabancı kökenlilerin bir hayli arttığın düşünüyorum.
Tansu Sarıtaylı- Peki Fransa’daki Türk toplumunun geleceğini nasıl görüyorsunuz? Çünkü siz Türkiye ile ilişkileri biliyorsunuz. Marmara Seyahat Acentesi’nin sahipliğini yaptığınız. Türkiye ile iş ilişkileri oldukça fazlaydı, Türk toplumunu az çok burada tanıdınız, şimdi geleceğini nasıl düşünüyorsunuz?
Herve Vighier- Fransa’da epeyce değişiklikler oluyor ve benim zamanım diyeceğim çünkü 2000 senelerinde benim Marmara Seyahat Acentesi’nde çalışanların en azından üçte biri Türk’tü. Onlar sayesinde acenteyi başarılı yaptık. Türk personelin çalışma stilleri, onların getirdiği azim ve çalışmayla bunu başardık. Normal Fransız şirketlerinde aynı şeyleri yapamazdık. Yani Fransızların çalışma stili değişik. Bunu anlatmak biraz zor, hatta problemli. Böyle bir durumda birlikte çalıştığımız Türk çalışanlar sayesinde çok şeyi başardık.
Tansu Sarıtaylı- Siz Fransa, Türkiye ve diğer ülkelere seyahat organizasyonu yapan büyük bir turizm firmasının kurucusu olarak hala hatırlanıyorsunuz. Bugün hala Marmara Seyahat Acentesi konuşuluyorsa bu biraz da sizin sayenizde oldu, Türkiye’ye onbinlerce yabancı turist taşıdınız öyle değil mi ?
Herve Vighier- Biraz evvel söyledim. Marmara Seyahat Acentesi’nde 200 çalışan vardı, bunların üçte biri Türktü. Ayrıca sadece Türkiye’de değil o yıllarda Tunus’ta, Fas’ta Mısır’da ve benzeri bütün ülkelerde çalışan Türk arkadaşlarla sistemler kurduk. Onun sayesinde bu Marmara’nın gelişmesini başardık.
Tansu Sarıtaylı- Tabii siz iki kültürü bir arada yaşayan birisiniz, kendinizi hangi kültüre daha yakın hissediyorsunuz?
Herve Vighier- Şimdi o çok zor bir sual. Çünkü bunu şöyle de sorabilirsiniz mesela ben bir şey düşündüğüm zaman Fransa beyniniz Fransızca mı düşünüyor yoksa Türkçe mi düşünüyor? O da kısmen. Mesela konuştuğum zaman ben Türkçe düşünüyorum, rakamlarla ilişkin olarak Türkçe, bende rakamlar hesaplar falan Türkçe oluyor. Gerisi Fransızca oluyor. Yani iki kültürün arasındayım.
Tansu Sarıtaylı- Peki bir gün Türkiye’ye dönüp orada yaşamayı düşünür müsünüz?
Herve Vighier- Vallahi Türkiye’den uzaklaştım. Türkiye’ye sadece tatil için gidiyorum, yani orada devamlı olarak yaşamam zor. Artık her şey bir burada, bundan sonrasını Fransa için kurguladım. Yani Türkiye’ye dönecek değilim.
Tansu Sarıtaylı- Peki çocukların durumu nedir? Onlar bir gün Türkiye’ye dönmeyi düşünür mü?
Herve Vighier- Benim 3 tane çocuğum var. Birisi Fransa’da yaşıyor, ikincisi Türkiye’de Bodrum’da yaşıyor, üçüncüsü de İsviçre’de yaşıyor, böyle bir yaşantıları var.
Tansu Sarıtaylı- Fransa yerine ABD’de olabilirdi, Almanya’da olabilirdi, İsviçre’de olabilirdi, Fransa’ya geldiğiniz için memnun musunuz?
Herve Vighier- Ben Fransa’ya geldiğim için memnunum. Vallahi şimdiye kadar yaşamış olduğumdan durumdan çok memnun. Çünkü benim için/ bana göre??? gelecek yıllarda yaşam çok çok zor olacak. Her yerde, bilhassa Fransa’da. Neyse o detaylara girmek istemiyorum ama ben buranın geleceğini de pozitif görmüyorum.
Tansu Sarıtaylı- Herve bey bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Herve Vigier- Rica ederim, ben teşekkür ederim.