PİTHİVİER TÜRK-FRANSIZ SPOR VE KÜLTÜR DERNEĞİ’Nİ TANIYALIM

749
12 Mart 2024 tarihinde Tansu Sarıtaylı tarafından eklendi

Pithivier Türk-Fransız Spor ve Kültür Derneği’ni tanıyalım. Fransa’da kurulmuş Türk dernekleri arasında yer alan Pithivier Türk-Fransız Spor ve Kültür Derneği’nin çalışmalarını mevcut Dernek Başkanı Kenan Özbek anlattı.

Tansu SARITAYLI- Dernek Başkanı olarak ilk önce sizi tanıyabilir miyiz?

Kenan ÖZBEK- Ben Kenan Özbek, 1971 doğumluyum. Paris’te bu derneği 1991 yılında Aşir Öztürk, Mehmet Taşdemir, İbrahim Çakır, Ali Osman Topal, Celal Çakmak, Nurettin Yağız, Gürsel Öcalan arkadaşlarımla birlikte kurduk.Dernek başkanı ben oldum. Cami olarak derneğimiz vardı, fakat cami derneği olarak kabul ettiremedik, düşündük taşındık spor ve kültür derneği olsun istedik. Bununla kültürümüzü tanıtmak istedik. O şekilde başvurduk. Tabi bunlar kolay olmadı, seneler sürdü. Görevi başka arkadaşlara devrettik.

Tansu SARITAYLI- Başında bulunup başkanlığını yaptığınız bu Dernek hangi şartlarda kuruldu?

Kenan ÖZBEK- Biz toplanıp spor kulübünü kurduk. Kulübümüz uzun bir süre devam etti, ancak spor kulübümüz ne yazık ki şu anda yok. İnşallah yeniden kurmaya niyetim var. Fakat biz yine de kültürel olarak devam ediyoruz. Bugün de gördüğünüz gibi Çanakkale Zaferi’ni ve şehitlerimizi andık. Bu tür güzel faaliyetlerimiz oluyor.

Tansu SARITAYLI- Peki, Kenan bey, bu dernek kurulalı kaç yıl oldu?

Kenan ÖZBEK- Bu derneğin kuruluşu 1991. Kuruluş amacına gelince Burada Türk toplumu olarak bu cami içinde bir araya gelelim namaz kılacak yerimiz olsun istedik. Buradaki vatandaşlarımız öyle dediler. Bir yer alındı, ancak bu alımı yanlış yaptılar, sonra ikinci yeri aldık. Fakat o da yanlış oldu. Ancak şimdiki bu olduğumuz yer kendi mülkümüz. Camimiz var, mutfak var, bayanlar için ayrı bir yerimiz var, çay içeceğimiz salonumuz var, büromuz var. Burada gördüğünüz gibi güzel faaliyetlerimiz oluyor.

Tansu SARITAYLI- Başkan kaç üyeniz var?

Kenan ÖZBEK- Kayıtlı olarak şu an 150 kişi.Ancak üyemiz 150, 200 veya 250 diyebiliriz.Derneğimizin cami teşkilatının yanı sıra başka faaliyetleri de oluyor. Mesela bugün gördüğünüz gibi Çanakkale Zaferi ve şehirler için bir etkinlik düzenledik. 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlaması gibi etkinlikler de oluyor. Ayrıca derneğe gelir amaçlı günlerimiz oluyor, döner kebap yapılıyor. Cuma günleri lahmacunumuz oluyor. Bunu derneğin kadın kolları hazırlıyor. Sağ olsunlar geliyorlar, lahmacunlarımızı yapıyorlar.Biz caminin de bulunduğu bu dernek binasını satın alırken dışarıdan para toplamadık. Yani maddi destek için başka şehirlere gidip yardım istemedik. Kendi yağımızla kavrulmayı uygun bulduk. Çoğunluk olarak kendi bölgemizin insanlarından maddi ve manevi destek alarak burayı faaliyete geçirdik. Allah razı olsun, kadınlar da bizleri bırakmadı. Her hafta gelip emek sarfediyorlar. Faaliyetlerimiz sadece 23 Nisan ile sınırlı değil. Burada kentin önemli bayramı veya festivali oluyor. Nisan ayının 20’sinde 21’i cuma, cumartesi, pazar günü oluyor. Biz tekrar Başkonsolosumuzu davet ederiz, inşallah gelirler. Sizler de gelirsiniz.

Tansu SARITAYLI- Peki burada Türk toplumundan kaç aile var?

Kenan ÖZBEK- 250 hanemiz var. Burası Pithivier, bu kent o kadar büyük bir şehir değil. Paris’teki veya Lyon, Marsilya, Strazburg gibi büyük kentlerde olduğu kadar Türk nüfusu yok. Tahminen söylüyorum, 250 haneyi geçmez.

Tansu SARITAYLI- Burada yaşayan Türkler hangi iş kollarında çalışıyorlar?

Kenan ÖZBEK- Buradaki Türkler daha çok inşaat üzerine çalışıyor. Ayrıca burada bisküvi fabrikası ile şeker fabrikası var. O fabrikalarda çalışan vatandaşlarımız da mevcut. Yakın çevrede başka fabrikalar da var. O fabrikalarda da çalışanlarımız olduğunu biliyoruz.

Tansu SARITAYLI- Peki gençlerin okul durumu nedir?

Kenan ÖZBEK- Okullar, Covid-19 pandemisi sebebiyle 3-4 senedir biraz durdu. Bizim buradaki çocuklarımız her sene 23 Nisan’ı çok güzel kutluyordu. Tabi öğretmen konusunda sıkıntı yaşanıyor. Geri dönen öğretmenler oldu. Fakat çocukları sevindirdik. 23 Nisan’daki, Çanakkale Zaferi ve şehitleri anma günündeki etkinliklerle çocuklarımızı ancak topluyoruz.Türk öğrenciler Fransız okullarına gidiyor. Böyle programlarla onları kazanmaya çalışıyoruz.

Tansu SARITAYLI- Fransız okullarındaki çocukların tahsil durumları nedir? Üniversitede okuyanlar var mı?

Kenan ÖZBEK- Var. Az da olsa geliyorlar artık. Biraz ilerleme var ama usul usul (yavaş yavaş/az az) geliyorlar. Artık gençlerimiz yüksek tahsile devam ediyor. Allah izin verirse gelecek yıllarda bunların sayısının artacağına inanıyorum.

Tansu SARITAYLI- Kaç yıldır dernek başkanlığı görevini yürütüyorsunuz?

Kenan ÖZBEK- 10 senedir başkan ve yönetimin içindeydik. Bir iki sene mola verdik. Tekrar devam ediyoruz, bir seneyi geçti. Yani görünen o ki toplum da bizi istiyor. İstemeseler bizi seçmezler.

Tansu SARITAYLI- Dernek başkanlığı yapmak kolay mı zor mu?

Kenan ÖZBEK- Kim böyle bir zor görevi üstlenir ki? Çok zor. Gerçekten zor. Anlatsak anlatılmıyor. İnanın her şeyi söylüyorlar: Yediler, içtiler, götürdüler. Böyle itham ediyorlar. Evinde laf söyleyemeyen buraya laf söylüyor. Keşke yüzümüze söyleseler. Zira arkadan konuşanlar var, kulağımıza geldiği zaman daha bir zor oluyor. Artık torun sahibiyiz. Böyle lafların gelmesi insana dokunuyor. Bakın dünden beri hiç uyumadım. Dernek için, toplumumuz için çalışıyoruz. Böyle faaliyetleri planlamak, gerçekleştirmek, gelenleri ağırlamak kolay değil. Acaba aksama olur mu, aç kalan olur mu, eksik bir şey var mı? Alışverişleri hazırlamak, cami olsun diğer işler olsun organize etmek gerekiyor. Bunların hepsini düşünmek zorundayız. Öyle mi olacak böyle mi olacak hep yük üzerimizde. Yani gerçekten zor bu işler.

Tansu SARITAYLI- Peki Kenan bey buradaki Türk toplumun Fransız toplumuyla kaynaşması nasıl?

Kenan ÖZBEK- Son yıllarda güzel olmaya başladı. Siz de görüyorsunuz, belediyede seçilip encümen üyelikleri kazananlar var artık. Hatta Fransızlar buraya lahmacun almaya geliyor. Bu çevrede yaşayan diğer yabancılar da geliyor. Bazen biz şaşırıyoruz, onlar da seviniyor. Yani sosyal ilişkilerimiz iyi. Biz bu şehri, Türkiye’de İznik Belediyesi’yle kardeş şehir yapmıştık. Belediye Başkanı Philippe Noland ve milletvekili M. Anthony Brosse ile birlikte İznik’e gittik. Bizimle birlikte encümenlerimiz de vardı. Onlar çok bizleri tanıdıkları için çok memnun olduklarını ifade ettiler. Tabi biz de memnun olduk, sıcak davrandıkları için seviniyoruz. Onları seviyoruz. Artık aramız iyi, bir yaramazlık yok.

Tansu SARITAYLI- Peki buradaki Türklerin bir gün Türkiye’ye dönme düşüncesi var mı? Yoksa buraya daha fazla yerleşmek mi istiyorlar?

Kenan ÖZBEK- Hepimizin hayali dönmekti ama maalesef çok zor. Bu arada Türkiye’deki sokak röportajlarında görüyorum, genelde böyle yayın yapıyorlar, gerçekten zorumuza gidiyor. Türkiye’deki Türkler bizi istemiyorlarmış gibi görünüyor. Yani gerçekten bugün Suriyeliyi istemedikleri gibi yarın Avrupalı da gelmesin diye isyan edecekler diye korkuyoruz. Kendi memleketimizden dışlanır gibi oluyoruz. Bu duruma kıskançlık denilir. Bazı değerlerini kaybetmişler. Ne bileyim, işleri güçleri para olmuş, kimileri paraya tapıyor gibi. Öylelerine parayı ver tamam, iş verme, yatsınlar, yesinler. Her şey ellerinde eolsun ama gene yetmiyor çünkü öyle şeyler yetmez. Yani maalesef öyle görünüyor Tansu bey.

Tansu SARITAYLI- Peki, bir dernek başkanı olarak burada ileri dönük olarak neler yapmak istiyorsunuz? Gençlere ve kadınlara yönelik olarak neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Kenan ÖZBEK- Dernek olarak buradaki Türklerin bütün çocuklarının Türk kültürünü, örf ve adetini, her şeyini bilmesini istiyoruz. Camisini de bilsin, saygıyı, sevgiyi, toplumsal dayanışmayı bilsin. Birbirimizi kaybetmeyelim. Türk kalalım, dağılmayalım. Topluluktan güç doğar. 1997 yılında dernek başkanı olduğumda belediye başkanından randevu istedim alamadım. ‘Ben sizi tanımıyor Belediye başkanından randevu istedim alamadım. Bizi tanımıyorlardı, “Amacınız ne, ne için görüşmek istiyorsunuz” diyorlardı. Fakat şimdi öyle mi? Toplum olarak bir araya geldiğinizde, güçlendiğinizde randevu vermemezlik olmuyor. “Spor kulübü istiyorum. Spor kulübü kurdum, bu izni vereceksiniz, bugün o koltukta siz oturuyorsunuz gün gelecek ben oturacağım. O zaman siz gelip bizden talep edeceksiniz” dedim. Bizim amacımız yükselmek, aşağılarda olmak değil, yukarılara bakmak. Bugün gördünüz belediye başkanı yanımızdaydı, milletvekili yanımızdaydı. Bizim çocukları da inşallah oralarda görmek istiyoruz.

Tansu SARITAYLI- Peki yani böyle bir gelişme var mı? Gençlerde bu tür, siyasete girme yönünde bir çaba var mı?

Kenan ÖZBEK- Şimdi iki tane encümenimiz var. Birinci olanı belediye başkan yardımcısı sayılır. İnşallah üçüncüde böyle üst sıralarda göreceğiz. Tabi bu işler yavaş yavaş olur. İnşallah olacak. Yani siyasette de belediyelerde de görev almaya bakıyoruz. Resmi yerlerde resmi işlerde çalışan Türkler var. Onlarla da gurur duyuyoruz. Tabi bunlar geleceğe yatırım olarak ifade edilebilir. Ayrıca biliyorsunuz Türkler kendi işlerini şirketleri kuruyorlar. Genel olarak inşaat kolunda şirketler var. Lokantalar da var. Ancak başka sektörlerde de yatırım yapanlar oluyor. Yavaş yavaş bunlar artıyor. Biz de dernek olarak, girişimcilere yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Tansu SARITAYLI- Dernek yönetmek kolay değil dediniz. Bu derneği yönetmek için Fransız kurumlarından veya Türk kurumlarından maddi-manevi yardım alıyor musunuz?

Kenan ÖZBEK- Maalesef sözünü ettiğiniz iki yerden de yardım alamadık. Hatta buradaki camiye para toplamaya da gelen giden yok. Biz kendi yağımızda kavruluyoruz. Maddi bir sıkıntımız da yok. Ancak yapılacak iş çok, onları kendimiz idare ediyoruz. Bakın çocuklara hediye verdik, saat aldık, oyuncak aldık. Çok şükür o kadar paramız var. Bu etkinlikleri böyle yaptığımız milletimiz bilsin de bu bize yeter.

Tansu SARITAYLI- Buradaki gençlerin geleceğinden bir endişeniz var mı? Onların yaşantılarından bir endişeniz var mı?

Kenan ÖZBEK- Buradaki gençler genelde çalışıyorlar. Gerek fabrikalara ufak tefek işlere gidiyorlar. Yani burada tutunmayı başardık. Gençlerimizden bozulan yok. Buradaki gençlerimiz, Türkiye’deki çoğu gençten daha iyi. İnşallah böyle devam eder.

Tansu SARITAYLI- Yani buradaki gençlerde vatan millet sevgisi var diyorsunuz.

Kenan ÖZBEK- Var. Gördünüz Tansu bey. İnsanımızla bizler iç içeyiz. Şükürler olsun şimdilik bir bozulma söz konusu değil. Temel sağlam olursa ve gerekli eğitimi verebilirsek bozulma olmaz diye düşünüyorum.

Tansu SARITAYLI- Kenan Bey, size göre Türk toplumunun Fransa’daki durumu nedir? Fransızlar ne bekliyor, Türk toplumu ne bekliyor? Biz ne haldeyiz?

Kenan ÖZBEK- Maalesef, git gide dağılıyor muyuz diye düşünüyorum. Mesela biz kendi bölgemizin başkanlarıyla daha önce ayda bir toplanıyorduk, şimdi bir araya gelemiyoruz. Bu durumdan da endişeleniyorum. Bizim amacımız birlik olmak. Hepimiz bir olalım, bölge başkanı seçelim, bölgede milletvekilimizi kendimiz seçelim. İnşallah onlarla beraber güzel yerlere gelmeye niyetimiz var.

Tansu SARITAYLI- Peki haliyle burada Türk toplumu olduğu gibi diğer milletlerden de insanlar var. Onlarla diyaloğunuz nasıl?

Kenan ÖZBEK- Camiye buradaki Faslılar, Cezayirliler, Afgan vatandaşları geliyor. Camimiz herkese açık, herkes geliyor. Bir sorunumuz yok.

Tansu SARITAYLI- Başkan, bize ayırdığınız zaman için çok çok teşekkür ederiz. Benim sormayı unuttuğum, sizin dile getirmek istediğiniz bir şey varsa buyurun onu da söyleyebilirsiniz.

Kenan ÖZBEK- Tansu bey size özellikle bir teşekkür ediyorum. Bizleri kırmayıp geldiniz. Böyle bir güzel günümüzde de yanımızda olmanız bizi sevindirdi. Şahsım ve derneğim adına teşekkür ediyorum.

Kategori Tag

Yorumunuzu Ekleyin

E-mail adresiniz yayınlanmayacak.

50 + = 55